Sosyal Ağ Sağlayıcılarına Yönelik Yaptırımlar
- Berk Erdoğan
- 4 Ara 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Ara 2020
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da (bundan böyle “5651 sayılı Kanun” olarak anılacaktır.), 28 Temmuz 2020 tarihinde yapılan değişiklik ile Kanun’da Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmış, Türkiye’de günlük olarak bir milyon ve üzeri erişimi olan “Sosyal Ağ Sağlayıcı”larına, Türkiye’de temsilci atamak, veri lokalizasyonunu gerçekleştirmek, içeriklerin yayından çıkarılması taleplerinin gereğini yerine getirmek ve BTK’ya raporlamada bulunmak gibi önemli yükümlülükler getirilmiştir.
Yeni bir “internet aktörü” olarak düzenlenen “Sosyal Ağ Sağlayıcıları”na yönelik bu değişiklikler, her ne kadar 1 Ekim 2020 tarihinde yürürlüğe girmişse de mevzuattaki kavramsal eksiklikler ve muğlak ifadeler ikincil bir düzenlemeye yönelik ciddi bir ihtiyaca sebebiyet vermiştir. Şöyle ki, kanuni düzenlemede çevrimiçi pazar yerlerinin, haber sitelerinin, blog sitelerinin ve hatta kullanıcıları arasında etkileşim kurulabilen bilgisayar oyunları gibi farklı platformların sosyal ağ sağlayıcısı tanımı kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği belirsiz olduğundan değişiklik ile birlikte gerek doktrinde gerekse kamuoyunda ciddi tartışmalar doğmuştur.
2 Ekim 2020 tarihinde yayımlanan BTK Kurul Kararı ile sosyal etkileşim amaçlı içeriği “temel hizmete ek olarak ikincil bir hizmet” olarak sunulan platformların Sosyal Ağ Sağlayıcısı tanımı kapsamında değerlendirilmeyeceği belirtilmiştir.
Aynı karar ile Türkiye’deki kullanıcılara ait verilerin Türkiye’de barındırılması (veri lokalizasyonu) kuralı kapsamında, temel kullanıcı bilgilerinin ve BTK tarafından belirlenecek sair bilgilerin öncelikli olacağı belirtilmiş, bu kapsamda atılan adımların periyodik raporlama dönemleri ile BTK’ya raporlanması ve içeriğin çıkarılması başvurularına Türkçe olarak cevap verme yükümlülüğü getirilmiştir.
Değişiklikten bu yana gelinen süreçte Sosyal Ağ Sağlayıcısı tanımı kapsamına giren çoğu aktörün Türkiye’de temsilci atamaması üzerine BTK kanunda düzenlenen aşamalı idari yaptırımlara ilişkin süreci başlatarak ilk olarak yurtdışı menşeili sosyal platformlarının her birine 10 milyon TL idari para cezası uygulamış, böylelikle üzerindeki tartışmalar henüz gündemden dahi düşmemişken ilgili mevzuat değişikliği hızla uygulama alanı bulmuştur.
Anılan ilk cezaya rağmen Sosyal Ağ Sağlayıcılarının yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine BTK tarafından, 5651 sayılı Kanun’da öngörülen ikinci yaptırım olan 30’ar milyon TL’lik para cezası ilgili Sosyal Ağ Sağlayıcılarına uygulanmış olup bu cezanın muhataplarca tebellüğünden itibaren 30 gün içinde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanabilecek, bu kapsamda yeni sözleşme kurulması ve buna ilişkin para transferlerinin gerçekleştirilmesi engellenebilecektir.
Reklam yasağı kararının verildiği tarihi izleyen üç ay içinde yükümlülüklerin yerine getirilmemeye devam edilmesi halinde ise ilgili sosyal ağ sağlayıcılarının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek, başvurunun kabul edilmesi ve sulh ceza hakimliğince verilecek kararın uygulanmasından itibaren otuz gün içinde yükümlülüklere aykırı davranışların devam etmesi halinde ise yapılacak ikinci başvuru ile Sosyal Ağ Sağlayıcılarının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması riski gündeme gelecektir.
Sosyal Ağ Sağlayıcılarının işbu cezalardan sonra temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüklerini yerine getirilmesi halinde ise verilen idari para cezalarının yalnızca dörtte biri tahsil edilecek, reklam yasağı kaldırılacak ve hakim kararları kendiliğinden hükümsüz kalacaktır.
Görüldüğü üzere 5651 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile Türkiye’de temsilci atama ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına kademeli şekilde artan ağır yaptırımlar öngörülmüş olup bu yaptırımlar BTK tarafından katı bir şekilde uygulanmaktadır.


Yorumlar